- 8 Eylül 2017
- Yayınlayan: admin
- Kategoriler: İşletme Koçluğu, Kişisel Gelişim
Birkaç hafta önce, e-mail attığım müşterilerimin birinden sert bir geri dönüş aldım. Mailimin tamamen itici olduğunu ve kendini beğenmiş bir insan olduğumu söylüyordu.
E-maili tekrar okudum ve neden böyle düşündüğünü anlamaya çalıştım. Yavaşça anlamaya başladım ve bunu sizlerle paylaşmam gerektiğini düşündüm.
Kendi Motivasyonunuz Olun
E-maili tekrar okurken bu sert geri dönüşlerin neden kaynaklanabileceğini gördüm. Bir önceki webinar’ımı (web semineri) ücretsiz vermeyi teklif etmemin nedeninden bahsederken şöyle bir satır yazmışım, “Çünkü benimle henüz tanışmadınız ve ne kadar iyi olduğum hakkında bir fikriniz yok.”
Kulağa biraz kendini beğenmiş geldiğini ve daha iyi yazılabileceğini kabul ediyorum.
Daha sonra Muhammed Ali’nin en iyi sözlerinden birini düşündüm:
‘’En iyi benim, bunu öyle olduğumu bilmeden önce de söylüyordum.‘’
İşletme sahiplerinin bu sözü anlaması önemlidir, çünkü sadece sporda başarılı olmanın değil, işte de başarılı olmanın anahtarlarından biri inanç ve güven zihniyetine sahip olmaktır.
Muhammed Ali’nin düşüncesini baz alarak şunu söyleyebiliriz: Bir işletme sahibi olarak siz de eğer gerçekten zirveye ulaşmak istiyorsanız, başkalarının ne dediğine önem vermeden, kendinize inanarak ve kendi gücünüzü kullanarak bunu yapmalısınız.
Sonuçta, hiç kimse –işletme koçunuz bile- dünyaya, en iyinin siz olduğunu söylemeyecek. Eğer iyi işler peşinde –sürekli olarak- başarılı olmayı istiyorsanız, kendinizi motive edecek, zirveye taşıyacak ve tüm işlerinizi yapacak olan yine sizsiniz.
Özgüven Akbabalarından Kaçının
Son zamanlarda işletme koçluğu müşterilerimden birinin başına gelen bir olaydan bahsedeceğim. Bir ödül kazanmışlardı ve kontaklarına bunun ile ilgili bir mail gönderdiler. Bir müşteri de buna cevap olarak bu ödülü kazanmak için onların yeterince iyi olmadığını düşündüğünü uzun uzun yazmış. Müşterim buna çok üzüldü ve işine, ürününe karşı olan tüm güvenini kaybetti.
Müşterime bu durumu anlatmaya ve dışarıda her zaman “özgüven akbabası” olan insanlar olduğunu açıklamaya çalıştım. Bu tarz insanlar başkalarının kendine olan özgüvenini azaltınca kendi özsaygısının artacağını düşünürler.
Kendinize olan güveniniz arttıkça, böyle insanlarla karşılaşırsınız. Hiç şüphesiz bu durum sizi yüceltir. Fakat kendinizi ve yarattığınız özgüveninizi başkalarından korumalısınız.
Muhammed Ali’nin bir sözü size bunu nasıl yapacağınızı söyler: “Başkaları aksini iddia etse de, ‘Ben En İyisiyim!’ diyecek güce sahip olun.”
Kendi özgüveninizi kendiniz yaratabilirsiniz hatta yaratmalısınız. Özgüven yaratma döngüsüne girmeyi öğrendikçe akbabalar başınıza üşüşüp, gagalamaya çalışsa bile, özgüveninizi arttırabilirsiniz.
Hatırla, Sen Bir Buzdağısın
Bir insanın ne iş yaptığını tüm dünya görse bile, bu onun nasıl biri olduğunu sadece %5 yansıtır. İşletme koçluğu seanslarımda kullandığım ve arkasında durduğum konseptlerden biri de budur: “Kişilik Buzdağı”. Kendin olma kısmı ise, beceriler, kimlik, inançlar ve değerler çoğunlukla diğer insanlar için görünmezdir.
Aslında bu, kendinde gücü ve özgüveni bulduğun o %95’lik kısımdır.
Bu bir tarafa, kendinizi konumlandırdığınız çevreniz kişisel ve profesyonel gelişiminizde oldukça önemlidir. Buzdağı metaforunu devam ettirirsek, çevreniz sıcak olup sizin suyunuzu çekebilir ya da su soğuk olur ve gücünüz büyüyebilir, böylelikle gelişmeye devam edersiniz.
Fakat buzdağı metaforunun aksine, çevrenin sizi hangi yönde etkileyeceği kendinizin yapabileceği bir seçimdir. Kendinizi yükseltebilir ve çevrenizdeki pozitifliği kendinize katabilirsiniz veya kendi gücünüze ve özgüveninize “özgüven akbabaları”nın negatif yorumlarını katmasına izin verebilirsiniz.
Çevreyi kontrol edemeyebilirsiniz fakat bir atasözünde de söylendiği gibi: Buna nasıl tepki vereceğinizi kontrol edebilirsiniz.
Bu Kültürel Bir Şey Midir?
Britanya’da büyümeyen biri gibi, sürekli bir şekilde öğreniyor, anlıyor ve İngiliz kültürüne adapte oluyorum. Hint ve İngiltere kültürü arasında belirgin farklar var ve size bunları anlatacağım!
Amerikalıların doğasında bulunan coşkulu hallerini ilgi çekici bulurum. Bu genelde İngilizler tarafından “atılgan” veya “fazlasıyla istekli” olarak tanımlanır. Kuvvetli ve pozitif duruşlarıyla hayatımda gördüğüm en başarılı ve azimli insanlar olduklarına tanıklık ettikten sonra bunu kabul ettim.
Belki de İngilizler için daha doğal olan, daha ayarlı olunması ve insanlara karşı daha detaylı cevaplar verilmesidir. Fakat belki de öz saygımızı yükseltmek için gölün diğer tarafındaki ablalarımızdan ve ağabeylerimizden öğrenebileceğimiz bazı bilgiler vardır.
Tasdik, İnanç Haline Gelir
Sonuç olarak, Muhammed Ali kendi motivasyonunuzu yaratmaktan, kendi yolunuzu çizmekten ve kendi başarınızı yaratmaktan bahseder. Muhammed Ali’nin zihniyetine tamamen katılıyorum ve sanırım onun sözlerinin ben de bu kadar derin anlamlar yankılandırması da bu yüzden!
Bu gönderinin sonunda da tüm işletme sahiplerinin not alması gereken bir Muhammed Ali sözünü paylaşıyorum:
“İnanca yol açan, tasdiklerin tekrarlanmasıdır. Ve bir kere inanç derin bir kanaate döndüğünde, işler harekete geçmeye başlar.”